• 05057572733
  • info@icelpsikoloji.com
  • Fatih mah. Gmk bulvarı kurtuluş life no627 kat6 no33 Mezitli/MERSİN

Herkes gibi olma kendin ol!

Herkes gibi olma kendin ol!


Zihnimizde doğru olarak kabul ettiğimiz hemen hemen her şeyi, yaşadığımız toplumdan öğreniyoruz. Toplumun doğruları bizim doğrularımız oluyor. Toplumun kültürü bizim kültürümüz, toplumun birbiriyle iletişimi bizim iletişimimiz, toplumun güzellik anlayışı bizim güzellik anlayışımızı oluşturuyor ve tüm bu kabul edilmiş doğrulara uyum sağlamak, bu yolla saygı ve değer elde etmek bizim zamanımızın çoğunluğunu alan bir uğraş haline geliyor.
Bundan bir elli yıl kadar önce kilolu, derin hatlı, balık etli kadınlar dünyanın güzellik algısına uyan bir ölçüttü bugünse tam tersi olarak zayıf, kıvrımdan yoksun bedenler daha çekici algılanıyor. Kimi dönemler yoğun makyajlı, boyalı saçlara sahip, klasik bir giyim tarzı daha tercih edilirken, kimi dönemlerde daha doğal, masum görünümler ve spor veya maskülen giyimler yine güzellik algısını oluşturan unsurlardandı ve hatta bazı kabilelerin zayıf bir kadını daha az doğurgan ve daha az çekici bulduğu ve tercih etmediği de biliniyor. Özetle tüm dünya insanları olarak sürekli değişen algılarla hayatımızı sürdürüyoruz.

Günümüz güzellik algısını nasıl oluşturuyoruz?


Günümüzde herhangi bir durum için toplumsal bir algı oluşturmak bir anda olan bir durum değil bir süreçle beraber gerçekleşiyor. İzlediğimiz çoğu dizi ve filmleri düşünelim. Başrollerde çoğunlukla zayıf, uzun boylu, yüz hatları muntazam güzellikte kadınları görüyoruz. Bir algı oluşuyor demek ki toplum bu kadınları güzel buluyor. Defileler izliyoruz, çok zayıf fakat kıvrımlı hatlara sahip genellikle sarışın kadın modeller bizi karşılıyor ve algımız kendisini güçlendiriyor, böyle bir kadın olursam beğenilirim. Elimiz sosyal medyamıza gidiyor, birçok ünlü sosyal medya kullanıcısına denk geliyoruz bu kadınlar o kadar mükemmel ki, doğum yapsa da ertesi gün oldukça zayıf ve fit bir halde fotoğraflar paylaşabiliyorlar. Yüzleri her daim pürüzsüz, beden ölçüleri bir mankenle eş değer, hepsi 36 beden binlerce kadın karşılıyor burada bizi ve algımız tekrar ortaya çıkıyor, böyle bir güzellikte olmak normal olandır. İşte günümüzdeki toplumun genel algıları, tüm bunların sonucunda ortaya çıkıyor.

Yeme bozukluklarının oluşumunda güzellik algısının rolü

Neyi çok görüyorsak, neye fazla maruz kalıyorsak onun genel yargılarımızı oluşturduğundan bahsetmiştik. Bu genel yargılara saygı görmek için, değer görmek için uymak zorunda olma psikolojisiyle hareket ederiz. Güzellik algınız zayıf olmaksa zayıf olmak için her yola başvurmaya başlarsınız. Bu durum daha çok, henüz kendi algılarıyla toplum algısının ayırdına ulaşamamış genç kesimi yani ergenleri daha da baskın şekilde etkilemektedir.  Bu etki dengesini kaybettiğinde yemek yeme algısı, gün içinde alınan yiyecek miktarı, yemeğin türünün öğünlerdeki baskınlığının da dengesi bozulmaya başlar. Bu dengenin bozulduğu durumların sonuçlarının birkaçından bahsedelim.
 

Anoreksiya Nervoza

Yeterli yemek yemeyi reddetme halidir. Kişi uzunca bir süre çok az yemek tüketmesine veya hiç tüketmemesine rağmen kilo almaktan çok korkar. Kalori hesaplamak, sürekli tartılmak onlar için rutine dönüşmüştür. Çok zayıf olmalarına rağmen bedenlerini kilolu görürler. Bir diğer türdeyse kişi, bir anda çok fazla miktarda kalorili yiyecekleri tüketip mide sindirime geçmeden kendisini kusturma yoluna gider. Bu tıkanırcasına yeme çıkarma tipidir

Bulimia Nervoza

Anoreksik kişiler gibi kilo almaktan oldukça korkarlar. Yemek yediklerinde kendilerini kusturma veya çok fazla spor yapma yollarına başvururlar. Diğer yeme bozukluğundan farkı, Bulimia Nervoza yeme bozukluğuna sahip kişi aşırı derecede zayıf değildir.
Yeme bozuklukları batılı toplumlarda ve kadınlarda daha çok görülüyor.

Hiç bitmeyen estetik ameliyatlar

Bu dayatmaların bir diğer tarafına ise bedenindeki hemen her yerinden hoşnutsuz halde, her bir uzvuna ayrı ayrı ve dozunu kaçıran şekillerde estetik ameliyatlar uygulayarak genel kabul gören hatlara sahip olma amacıyla hayatını ve bedenini yoranların psikolojik hırpalanışını da eklemek gerekir.
Tüm bunlar toplumun belirlediği sözsüz eğilimlerin zararlı sonuçlarından sadece birkaçıydı.  Bir kalıba uymaya çalışırken, olduğunuz yaşın, cinsiyetin, olduğunuz varlığın keyfini çıkaramıyorken buluyorsunuz kendinizi. Hayatı dolu dolu ve özgürce yaşamayı hak ediyorsunuz. Toplumun dayattığı algılara karşı koymanın kolay olmadığını kabul etmekle birlikte bunu başarabilecek güçte olduğunuzu biliyoruz. Bedeninizi özgür bırakın. Ona kendisi olmanın keyfini yaşatın. Bırakın ailenizden aldığınız o güzel genlerin, farklılığın, özgün olmanın tadını çıkarsın. Herkes gibi olmak güvende hissettirse de bu dünyada varlığını ortaya koymuş ve saygınlık uyandırmış her başarılı kişinin kendi yeteneklerini özgün biçimde parlatan insanlar olduğunu unutmayın. Herkes gibi olma, kendin ol çünkü sen çok güzelsin!

 

Kategoriler
Benzer Yazılar
Özgüven Testi Nasıl Yapılır

Özgüven Testi Nasıl Yapılır Öz güven kişinin kendi becerilerine..

Evlilik Öncesi MMPİ Testi

Evlenmeden önce, özellikle de uzun vadeli bir ilişkiyi evliliğe dönüşt..

Depresyonun Psikoterapisin'de Dört Model

Biyolojik Modele Göre Depresyon Depresyonun genetik olduğunu göster..

Yorumlar
disqus code
İletişime Geç